Blog


tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye




Sabah uyandığında midesinde bir yanma hissetti. Yanmanın nedeni akşam yedikleri değil, uyanır uyanmaz bugün yapacaklarının aklına gelmesiydi. Bugün 2 yıldır götürmeye çalıştığı bir birlikteliği bitirecekti. Aslında bunu yapmakta geç bile kalmıştı. 'Bitmeli dedi içinden, her gün bu tatsız uyanış bitmeli.' Genç adam bunları düşünürken suratı şekilden şekile giriyordu. Süratle giyinerek dışarı çıktı. Bugüne kadar hiç bekletmemişti onu, şimdi de bekletmemeliydi. Istanbul, soğuk ve yağmurlu bir Nisan ayı yaşıyordu. Genç adam gökyüzüne bakarak iç geçirdi; 'Bulutlar bizim yaşayacaklarımızı biliyor. onlar bile ağlıyor halimize...'



BULUŞMA VAKTI...


Artık Kadıköy iskelesindeydi. Birkaç dakikalık beklemeden sonra karşıdan kız…


03.08.2009
tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye


·Bir kadın, evinden dışarı çıkar ve uzun beyaz sakallı üç yaşlı
adamın evinin önünde oturduklarını görür. Onları tanımaz.
- "Ben sizi tanımıyorum ama aç olmalısınız" der.
"Lütfen içeriye gelin ve bir şeyler yiyin."
- "Evin erkeği içerde mi?" diye sorarlar adamlar.
- "Hayır" der kadın. "O dışarıda."
- "Öyleyse içeri gelemeyiz" diye cevap verirler.
Akşam olup kadının kocası eve geldiğinde,
kadın başından geçenleri kocasına anlatır.
- "Git onlara söyle ben evdeyim içeri gelebilirler" der.
Kadın dışarı çıkar ve onları içeri davet eder.
- "Hepimiz aynı anda içeri girmeyiz." der ya lı adamlar.
Kadın öğrenmek ister ;
-…


22.07.2009
tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye

Ayakkabıcı, yeni getirdiği malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi. Okullar kapanmak üzere olduğundan, spor ayakkabılara rağbet fazlaydı.


tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye

Adam yorgun argın eve döndüğünde 5 yaşındaki çocuğunu kapının önünde beklerken buldu.


tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye

Eski zamanların dondurucu bir kışından bütün hayvanlar çok etkilenmiş, büyük kayıplar vermişler. Ama en çok kayıp veren kirpilermiş.


tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye

Virgüllere ihtiyacım vardı benim, sen noktaları hoyratça savururken..biraz dinlenmeye ihtiyacım vardı, direnmekten çok..

hop oturup hop kalkan yüreğim.. çocukluğumu kaybettim yanında..


tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye

Blog 4

  • SENİNLE_OLMAK..
    Seninle olmanın en güzel yanı ne biliyormusun?
    Elin elime degmeden avuclarımı terleten sıcaklıgını taa icimde hissetmek.

    Seninle olmanın en kötü yanı ne biliyor musun?
    ''Seni seviyorum'' sözcügü dilimin ucunu ısırırken her konusmamızda bos yere saatlerce havadan sudan söz etmek.

    Seninle olmanın en heyecanlı yanı ne biliyor musun?
    Aynı seyleri seninle aynı anda düsünmek birlikte aglamak gülmek.Ve buradayken bile seni cılgınca özlemek.

    Seninle olmanin en acı yanı ne biliyor musun?
    Seni hic tanmadıgım bir sürü insanlarla paylasmak.Senin yanında olan seninle konusan herkesi cocukca kıskanmak


tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye

Renklerin ustası olarak anılan büyük bir ressamın öğrencisi eğitimini tamamlamış. Büyük usta öğrencisini uğurlarken, yaptığı resmi şehrin en kalabalık meydanına koymasını ve yanına da kırmızı bir kalem bırakmasını, halktan beğenmedikleri yerlere çarpı koymalarını rica eden bir yazı iliştirmesini istemiş. Öğrenci birkaç gün sonra resme bakmaya gittiğinde resmin çarpılar içinde olduğunu görmüş. Üzüntüyle ustasına gitmiş. Usta ressam üzülmemesini ve yeniden resme devam etmesini önermiş. Öğrenci resmi yeniden yapmış. Usta yine resmi şehrin en kalabalık meydanına bırakmasını istemiş fakat bu kez yanına bir palet dolusu çeşitli renklerde boya ile birkaç fırça koymasını ve yanına da insanlardan beğenmedikleri yerleri düzeltmesini rica…


tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye





Özgürlüğün Resmi

Babası İspanya`nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkumdu küçük kızın. Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi.

Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı.

Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı...

Çok üzülmüştü küçük kız. Babasına söyledi bunu, o da "üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?" dedi.

Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti.
Babası keyifle resme baktı ve sordu: "Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı?"

Küçük kız babasına eğilerek, sessizce şöyle dedi :

"Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri...


tabutabi
44, Çankaya, Ankara, Türkiye

Ölüp cehenneme giden bir adam hakkındadır bu öykü.


Blog
Bloglar 5 dakikada bir güncelleniyor