Kıssadan Hisse:
"Denizli'de araştırma yapmak için kamp kuran bir grup üniversite öğrencisi, kamp yakınına tüneyen bir Denizli horozunun sabahın erken saatlerinde yüksek sesle ötmesinden çok rahatsız olmuşlar...
Sabahın köründe ortaya çıkan horoz, önce dikleniyor, sonra dakikalarca ötüyormuş... |
Dünyada en tatlı şey:
Kadın bir, meyve iki.
İkisi birbirine
Öylesine benzer ki...
Kadın var can eriği
Kah tatlı, kah buruk.
Kadın var üzüm gibi,
Yenir olsa da koruk !
Kadın var vişne gibi,
Reçel yap tabak tabak
Kadın var karpuz gibi
Yandın çıkarsa kabak
Kadın var kestanedir,
Kış mevsimine sakla
Kadın var kavun gibi,
Aman alırken kokla !
Kadın var , incir gibi
Kuru yenir, yaş yenir.
Kadın var muz gibi,
Soya soya yenilir.
Kısaca her kadının
Benzeri bir meyvedir.
Ama nikah masasında
Evet ! diyen erkeğin
Yediği hep ayvadır....
BİR DERVİŞTEN NASİHATLER
Neden bozulan otobüsün yolcuları bizim otobüsümüze aktarıldığında onlara mültecilermiş gibi bakarız?
Neden her gördüğümüz haritada hemen Türkiye`yi bulmaya çalışırız? Millet olarak dünyada kaybolma kompleksimiz mi vardır?
Neden birbirimize sarılınca sağa sola sallanırız?
Neden öğrenciler ilkokul 5. sınıfa kadar öğretmene 'öğretmenim' diye seslenirken 6. sınıfta bir anda 'hocam' diye seslenmeye başlar?
Neden sınavlarda '3 yanlış bir doğruyu götürür' şeklinde bir uygulama ile cezalandırılır da; '3 doğruyu bil, bir doğru da bizden' gibi bir kampanya başlatılıp zekaya ve riske girme cesaretine ödül verilmez?
Neden insanlar kapalı bir alandan yağmur yağan alana çıktığında kafalarını eğerler?…
Yaşlı bankacı ile genç bankacı parkta sohbet ederek dolaşıyorlar.
Yaşlı, gence mesleğin püf noktalarını anlatıyor:
"- Bak evladım. Bu meslekte başarılı olmak için sadece fırsatları değerlendirmek yetmez. Zaman zaman fırsatları da senin yaratman gerekir. Bunun için sürekli dikkatli olman gerekir. Uygun bir yorumla hiç umulmadık olaylar bile, çok büyük fırsatlara dönüşebilir. Bak mesela, şu karşıda gördüğün taze köpek pisliği sana sadece iğrenç bir şey olarak geliyordur. Ama ben eğer, 'Şu pislikten bir lokma alıp ağzına atarsan sana 1 milyar lira veririm' dersem, olay senin açından nasıl da büyük bir fırsata dönüşüverir değil mi? Yapar mısın?"
Genç bankacı: "- Tabi efendim," der.…
Osmanlı-Rus savaşlarından kim bilir kaçıncısı patlak vermiş.
EVLİLİK GÜZEL ŞEYMİŞ BEE :))
Soğuk ve karlı bir gecede tipiden yolunu kaybeden bir işadamı ve sekreteri
arabalarını terketmek zorunda kalırlar ve uzun bir yürüyüşten sonra üşümüş
ve ıslanmış durumdayken bir klübe bulurlar.
Klübede bir yatak, bir uyku tulumu ve bir sürü battaniye bulunmaktadır...
Geceyi geçirmeye hazırlanırlar ve işadamı bir centilmen
olarak, yatağı sekreterine verir...
''Ben yerde uyku tulumunda uyurum' der. Sekreter yatağa
yatar, adam uyku tulumunun içine girerek fermuarı çeker. Bir süre
sonra, tam da uyumak üzereyken sekreterinin sesini duyar;
''Efendim, ben çok üşüyorum!''
Adam fermuarı açar, uyku tulumundan çıkar, bir battaniye
alıp kadının üzerine örter, tekrar uyku tulumuna girer.
Yine tam uyumak üzereyken sekreterinin sesini duyar;
''Efendim, ben hala çok üşüyorum!''
Adam yine…
İNSAN HAYATI BU KADAR MI GÜZEL ANLATILIR OKUYUN ÇOK BEĞENECEKSİNİZ
İnsan 5 yaşına gelmeden anlıyor;
açlığın öldürdüğünü, soğuğun dondurduğunu, ateşin yaktığını...
Sevgisizliğin insanın canını acıttığını...
Duyguları, nesneleri, kişileri, çevresini tanıyor.
Her şey ona çok büyük görünüyor:
Ev, masa, anne, baba...