Yıl 2020 Bir Genç Kızın Babasına Mektubu ?
37, Büyükçekmece, Türkiye

Bu gün 2013 yılının ilk günü. Geldi, geliyor derken kavuştuğumuz bu günlere çok önem verdik. Hatta 2013’li yıllar o kadar uzak uzaktı ki.... 1986 yılı sonu, 1987 yılının başıydı. PTT 2013 yılına mektup kampanyası başlatmıştı. Ben de 2 zarf satın almış ama postaya vermemiştim. Ne yazacağıma karar vermediğim için zarflar anı olarak kaldı. Yazmak istediklerimin bir çoğunu kaleme almaya cesaret edememiştim. 2013’li yıllar için büyük idealler besliyordum. Bu ideallerin gerçekleşmemesi halinde üzüleceğimi, sükutu hayale uğrayacağımı düşünmüş, kendime yazmaktan vazgeçmiştim.
***
Her şeyi göze alarak 2020’e yazmaya karar verdim. Bu mektubu size;Türkiye’yi üç-beş büyük şehirden ibaret sayan, aydın diye geçinenlerin dayattığı kültürleri soluyarak, geleceğe ayna tutanların içinden yazmıyorum. Mutlu, refah Türkiye’yi hiç olmazsa 17 yıl sonra bulmanın umuduyla yazıyorum. Umut ediyorum ki bu Millet yazacaklarımı gerçekleştirmiş olacak.

Mesela, Türk mimarisi gelişmiş, şehirlerimiz kültürümüze yaslanarak oluşacak.
Teknolojik yeniliklerde yüzlerce Türk adı olacak artık. Bilim, Türk’lerin imzasını taşıyacak. Diğer milletlerin bilim adamları mazeret üretmekle meşgul olacak… Mütefekkirlerimiz dünyayı dolaşarak konferanslar verecek .
Kitap baskıları beş milyonu geçmiş, on milyona dayanmış olacak. İnsanımız okumayı bir hayat tarzı olarak geliştirecek. Cahillik diye bir problemimiz olmayacak. Ortalama eğitim süremiz 10 yıla dayanacak.(Ortalama, zorunlu değil)

2020’nin insanları sözünü tutmayana, ahde vefa göstermeyene toplum olarak ağır cezalar vereceksiniz. İnsan, insana, insan yaşadığı yere dost olmuş, barışı kendi içinizde yaşayacaksınız. Dostlukları bitirmek isteyenler, geçerli hiç bir neden bulamayacaklar. Bilenle, bilmeyenin ayrı tutulduğu, hatta bilmeyenin kalmadığı günleri yaşıyorsunuz. Konuşma özgürlüğünü doğru anlamış olarak herkes konuşacak. Konuşanların çok kolay anlattığı, dinleyenlerin hemen anladığı konuşmalar gerçekleşecek. Milletimizin en kutsal değerlerine sahiplenerek, bu değerlerin geliştirilmesi için konuşacaksınız. İletişim kültürü gelişmesini tamamlamış, demokrasiyi tanımlamış, İslam'ı anlamış olacaksınız. Renkler herkese aynı görünecek . Kavramlar doğru kullanılacak. Değer ölçülerinin yerini paraya kaptırmadan, parayı kazanmanın meşru yolunu bulacaksınız.

Bölünmeler, ayrışmaları tarihe gömmüş, birlik olmanın tadını çıkaracaksınız. Birbirinizi anlayacak. Bir birinizi anlamak için ısrar edeceksiniz.
Türk dünyası çağa mührünü vuracak. Türkiye de aynı istikamete, ideallere koştuğu için, bunun nimetlerini görüp, mutlu olacaksınız.
Türkçe konuşmanın, milli ve manevi değerlere sahip çıkmanın, Türk olarak yaşamanın hazzını hissedeceksiniz.
Bilgi çağının gereklerini yerine getirmiş, ısrarla ileriye gitmek isteyenlerle birlikte olmanın bir şans olduğunu düşüneceksiniz.
Büyük devlet, büyük millet olduğunuzun farkındasınız artık. Dışarıdan gelen etkilere gerekli dersi veren yöneticilerle çalışacaksınız.
Türk cumhuriyetleriyle her hafta görüşen Dış İşleri Bakanlarının olduğu bir ülkede yaşıyorsunuz, ne mutlu size.
Bütün bu güzellikleri yaşatan , kendini bu millete feda edenlere minnet duyuyorsunuz ..

***
Ülkenin çoğunluğunu meydana getiren , görünmeyen, dillendirilmeyen, güçlü bacağınızdan bahsetmeden olmaz. Bir zamanlar; tek odada üç-beş çocukla yaşayanlar, o günleri hoş duygularla yad edecekler. Tuvaleti içinde olan, banyolu, mutfaklı, sulu çağdaş konutlarda yaşayanların ülkesindesiniz. Gelişmeleri günü-gününe takip edenlerin, 50 yıl önce yaşadıklarından uzak, yeni yaşama merhaba diyenlerin mutluluğunu paylaşıyorsunuz. Tavuklarının yumurtasını satmaya ihtiyacı olmadan çocuklarına yediren, pazarda satılan gıdaları kolayca satın alan mutlu insanlarla birliktesiniz. İki-üç kumayla aynı evi paylaşmayı, eşini döven erkekleri, yıllık geliri 300 Doları geçmeyenleri bu günlere bırakacaksınız . Aldığı asgari ücretle iki çocuğunu okutup ailesine rahat hayat yaşatan babalarla, hasta olsa bile sosyal güvenlik kuruluşlarının ilgilendiği analarla güven içindesiniz. İlkel çağlarda yaşanan sebeplere dayanan cinayetlerin işlenmediği, çocukların sokağa bırakılmadığı ülkedesiniz. Okula giden, ilkokuldan sonra okumaya devam eden gençlerin olduğu, tamirhanelerde çocuk çalışmayan günlerdesiniz. Dilencinin olmadığı, suç işleme oranının sıfıra yakın olduğu refahla iç-içesiniz. Dengeli beslenen bir nüfusa sahipsiniz. Tarım nüfusu yüzde onlarda ama buğday ihraç eden büyük, kendine yeten hatta fazla veren Türkiye’desiniz.

Yazacaklarımın çok azını yazabildim. Yarınlara güven yüklemiş, yarınlara güçlü bacaklarınızla koşuyorsunuz.
Umarım, 2020 yılında bunları yaşıyor, mutluluğu ve refahı yazıyorsunuz?. 2020 ‘de İdealler için mücadele erdeminin yaşandığını görür gibiyim. Allah ömür verir ise görüşürüz. Kim bilir?

53 views
 
Yorumlar

Henüz hiç yorum yapılmamış.
Yorumunu bırak, tartışmaya başla!

Blog
Bloglar 5 dakikada bir güncelleniyor